28 Haziran 2014 Cumartesi

Atatürk'ün Tarikatları Kapatış Sebepleri

Tarikatler ezoterizmin öğretildiği merkezlerdir.Tarik;yol demektir.
Osmanlı Devleti'nde uzunca bir süre bozulmadan eğitim hizmeti veren bu merkezler,daha sonraki yıllarda fonksiyonlarını kaybetmişlerdir.Diğer ülkelerde meydana gelen dejenerasyon burada da kendini göstermiş ve içle,bâtınla uğraşan bu merkezler, dışla,zahirle uğraşmaya başlamışlar ve her biri siyasi bir hüviyete(kimliğe) bürünerek asıl yoldan sapmışlardır.Dolayısıyla günümüzdeki tarikatların inisiyatik çalışmalarla herhangi bir ilgisi kalmamıştır.Tarikatların işlevi bitince,bozulunca İslam zahiri anlayışla yorumlanmaya başlanmıştır.Bu Müslümanlık anlayışını oldukça farklılaştırmış,çarpıtmıştır.

Tarikatların dejenere olmaya ve orjinal hallerini kaybetmeye başladığını, yine o dönemlerde bizzat sufiler fark etmiş ve bu organizasyonların artık görevlerinin bittiğini ifade etmişlerdir.
Bu sufilerden biri de 19.yy Osmanlı tasavvuf hayatının en büyük önderi sayılan Kuşadalı İbrahim Halveti'dir.Atatürk'ten yaklaşık 100 yıl önce yaşamış olan İbrahim Halveti,başta kendi tekkesi olmak üzere tekkelerin kapatılmasını istemiş,bunu savunmuş ve Halveti tarikatına bağlı kendi tekkelerini kapattırmıştır.
İbrahim Halveti, tekke devrinin kapandığı yolundaki düşüncesini şu sözlerle ifade etmiştir:
"Zamanımızda tekkelerde sulûk ve irşad etvarı yok.Tekkeleri meyhane ediyorlar.Sufilik taç ile aba oldu.Marifet heba oldu."
"Zamanımızda insanlar tekkelerde bir mürşidin eğitimine tabi olmuyor ve tekkeler insanları doğru yola sevk etmiyor.Tekkeleri meyhane ediyorlar.Sufilik başa sarık bağlayıp sırta aba atmak oldu.Marifet,inisiyasyon,ezoterizm,bâtın heba oldu."
Yaşadığı dönemde padişahların, önünde saygıyla eğildikleri bu büyük sufi, tarikatlarla eğitim devrinin kapandığını işte bu sözlerle dile getirmiş ve üyelerinin halkın arasına karışarak içlerindeki ışığı yaşatmaya devam etmelerini istemiştir."Çünkü artık toplu inisiyasyon devri kapanmış biraysel inisiyasyon devri başlamıştı."Ezoterizmdeki insanlığın aşağıya iniş sürecinde yaşayacakları bu zorunlu bir dönemdi.İşte o dönemin başladığı,yine sufilerce fark edilerek, tarikatların kapanması bizzat tarikat şeyhleri tarafından istenmiştir.Tabii ehil olan şeyhler tarafından.
Atatürk bu gerçeği çok iyi biliyordu.Tarikatları kapatmasının bir sebebi budur.
Ancak bu konunun tamamı değildir.Bir de İslamiyeti zahiri anlamı içinde tutmaya çalışarak, İslamiyeti sadece iman safhasında halka empoze etmeye çalışan tarikatlar da, bu süre içinde Anadolu'daki faaliyetlerini sürdürmüşlerdir.Bunların çoğu şeriatçı özelliklerdeki tarikatlardı.Ve hiçbir zaman Atatürkçü laik cumhuriyet fikriyle uyum sağlayamayan tarikatlardı.Bu tarikatlar Cumhuriyeti yıkmaya,milli iradeyi ve egemenliği örselemeye çalışmaktaydı.Yeni kurulan, daha yeni bir savaştan çıkmış bir devletin bunu yapması gerekmekteydi.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder