5 Şubat 2014 Çarşamba

Tarot Hakkında

Tarotu çoğunuz duymuşsunuzdur.22 Büyük Arkana(Büyük Gizemler) ve 56 küçük Arkana (Küçük Gizemler) kartından oluşan gizemli kart destemiz kendileri.Günümüzde yalnızca fal bakmak için kullanılıyor.Tabi araştırırken kartların enerjisiyle maji (enerji yönlendirme sanatı) yapıldığını da gördüm.Örneğin bir şans majisi için Güneş kartı kullanılabilir.Güneş tarotun şans kartlarındandır.
Benim de bir tarot destem var.Ne danıştıysam cevap verdi açıkça söylemek gerekirse.Araştırırken gördüm.Tarot kartı seçerken aslında bilinçaltı tarzı bir şeyimiz olaya uygun kartı seçiyormuş.Yani bilincimizin haberi olmadan o işi alttan alttan halledip bir nevi kartlarla bilincimize mesaj veriyormuş.Tarot kartları kişinin çoğu zaman bildiği ama bir araya toplayamadığı şeyleri görmesini sağlar.Olay karşısında takınması gereken tavrı söyler.Gelebilecek tehlikeleri haber verir.Gelecek çok karmaşıktır.Yalnızca bizim davranışlarımızla değil danıştığımız olayın içinde yer alan herkesin davranışıyla şekillenebilir.Tarot -hatta genel olarak fallar diyebiliriz- olayın o anki seyrine göre bize olası gelecekten haber verir.Genelde de tutturur.
Tarotun gizemli olduğunu ilk duyduğum andan itibaren hissetmiştim zaten.Bu arada hislerim kuvvetlidir.Ama destemi edindikten sonra daha da gizemli olduklarını düşünmeye başladım.Zaten kartların enerjisini hissettim.Hani öyle alelade kartlar olmadıkları ortadaydı.Daha sonra yaptığım açılımların doğruluğu beni fazlasıyla şaşırttı.Durumu ve geçmişi gösteren kartlar doğru çıktıkça ağzım açık kaldı.Bir de üstüne olası geleceği söyleyen kartlar da doğru çıkınca daha da şaşırdım.Yalnız kişiler bilinçli olmalı.Bütün hayatın tarota göre endekslenmesi çooooookk yanlış olur.Bu konuda kendine güvenmeyenler tarot baktırmasın.Deste hiç almasın.Tarot yalnızca bu hayattaki sınavlarımızda bize ufak yardımı dokunan gizemli kartlardır.Yukarıda da belirttiğim üzere keramet kartlarda mı yoksa bizim bilinçaltı tarzı şeyimizde mi orası meçhul.Şu an şöyle bir tez ürettim:Kartlar hayatı çok iyi tasvir edebilecek şekilde hazırlanmış.Bilinçaltı şeysimiz de (keşke adını bulabilseydim :) ) maharetini göstererek bize uygun kartları seçiyor.
Biraz yoğun bir konu oldu galiba.Daha fazla yoğunlaşmadan keselim.Hoş pek söylenecek şey de kalmadı açıkçası.Tarot dergisi diye bir internet sitesi var.Daha fazla bilgiyi oradan edinebilirsiniz.Çok güzel anlatmışlar.Zaten genel olarak orada verilen bilgilerden faydalandım.Copy paste yoktur.İki gün önce okumuştum.Kendimce yazdım.
Hee kökenine falan değineyim biraz.Bazısı Mısır'da bazısı da Hindistan'da ortaya çıktığını söylüyor.İbranilerle de bağlantıları olduğunu söyleyenler var.Çingeneler tarafından Avrupa'ya yayıldığı söyleniyor.Bazılarıysa Büyük Arkananın önceden var olduğunu, Küçük Arkananın ise Avrupa'da 16.yy'da ortaya çıktığı görüşünde.
Bana ilginç gelen tarihçeye yer vermek isterim.Rezzan Kiraz Uzman Tv'ye anlatmış.Dünyanın bütün devletlerinden ilim adamları İskenderiye'de toplanmış.Daha sonra birbirleriyle iletişim eksiklikleri olduğunu fark etmişler.Bu nedenle Tarot destesini ortaya çıkarmışlar.İskenderiye kütüphanesi yanarken bir şekilde kurtarılan deste Avrupa'da Çingenelerin elinde fal aracı olarak kullanılmaya başlanmış.
Bana sorarsanız deste bir ezoterik toplumun elinden çıkmış.Destedeki semboller bunu kanıtlar nitelikte.Kişilere hayat sınavlarında yardımcı olmak için kullanılmış.Daha sonra bir şekilde ezoterik topluluğun dışına çıkarak yayılmış.Bence Mısır'da ortaya çıkmış.
Orjinal adı konusunda da farklı farklı bir sürü fikir var.Bence doğrusu TORA.
Farklı farklı desteler var günümüzde.Klasik deste,Katina destesi,Rönesans destesi gibi.Bu destelerde kartların adları aynı ama çizimleri farklı.Eş anlamlı sözcükler gibi düşünün.Gece gece benzetmenin doruğuna çıktım. :D
Farklı açılımlar da mevcut.Hepsi iş görüyor ama sorun yok.Kişi istediği,kendine en yakın gelen açılımları yapar.Hatta biraz ilerleyince kendi açılımını bile oluşturabilir.
Kartların yorumları bellidir.Ama yorumlardan çok kişinin hisleri ön plandadır.Bakan önemli kısacası.
Güzel bir yazı oldu bence.Umarım beğenirsiniz.
Bilgilerinize.....

3 Şubat 2014 Pazartesi

BEŞ AYİN (Tibetan Rites)

Hareketleri ayin diye nitelendirmeyi daha çok seviyorum.Daha mistik bir hava katıyor.Ayinler dinsel değil.Yalnızca oradaki insanların her sabah kalktıklarında yaptıkları egzersizler.Yogaya benziyor.Toplam beş tane hareket var.İlk başlandığında hepsi üçer kez yapılıyor ve her hafta ikişer olarak artırılıyor.21'e gelindiğinde ise daha fazla artırılmadan devam ediliyor.Hareketleri 9'ar kez ya da 11'er kez yapmaya başladığımızda etkilerini hissetmeye başlıyoruz.
Ayinler vücuttaki enerji akışını düzenliyor.Bu nedenle vücuttaki bütün aksaklıkların ve sorunların giderilmesini sağlıyor.Türlü hastalıklardan saçların sağlıklı uzamasına kadar her derde deva.Size yararlarını bir copy paste yapayım: "Daha genç bir görünüm, ciltte 

ve saçlarda canlanma, kırlaşmış saçlarda yeniden koyulaşma, düzenli ve 


sağlıklı bir uyku, sabahları dinç ve canlı uyanmak, belkemiği, eklem 

problemleri gibi ciddi romatizmal rahatsızlıklardan ve ağrılardan 

kurtulmak, hafızada güçlenme, fazla kiloların verilmesi, göz 

bozukluklarında düzelme, fiziksel güçte artış, duygusal ve zihinsel sağlık, 

uyum ve yüksek enerji..."
Hani insan inanmasa bile yapası geliyor ki ben böyle başladım.Üşengeçliğinizi bir an evvel yenip ayinleri uygulamaya başlayın.
Öncelikle kitabı alıp okumakta fayda var.İki kitabı var.İlkinde Albay Bradford isimli adamın Tibet'e gitmesini,orada gördüklerini,yaşadıklarını ve hareketlerin insanlar üzerindeki etkilerini anlatıyor.Tabi hareketler de var.İkinci kitaptaysa ayinler bilimsel açıdan,spritüel açıdan ele alınmış.Hareketleri uygulayanların deneyimleri de anlatılıyor.Ayrıca çakraları çalıkştırmanın başka yolları(ses ve nefesle) da anlatılıyor.Bir de özellikle kadınların ilgisini çekecek doğru beslenme yöntemi anlatılıyor.Ben daha önce böyle bir beslenme düzeni duymamıştım.Açıkçası bana gayet mantıklı geldi.
Gelelim 41 derde 41 deva ayinlerimize.
İlk Ayin:
Şekildeki gibi ayakta iki kolumuzu omuz hizasında açmış şekilde duruyoruz.Yarım tur nefes alarak sonraki yarım tur da nefes vererek saat yönünde dönüyoruz.
İlk olarak 3 tane yapıyoruz unutmayın.
Bu hareketle  çakralarımızdaki dönen enerjiyi aktifleştiriyoruz.Diğer hareketler için bir nevi hazırlık oluyor.





İkinci Ayin:

Avuç içlerimiz yere değecek şekilde yatıyoruz.Daha sonra nefes alarak kafamızı ve bacaklarımızı kaldırıyoruz.Bacakları gövdemize 90 derecelik açı yapacak kadar kaldırmaya çalışın.
Daha sonra nefesimizi verirken kafamızı ve bacaklarımızı aynı anda yere temas ettiriyoruz.



Üçüncü Ayin:

Bu harekette dizüstü yere oturuyoruz.Ellerimiz kalçalarımızda oluyor.
Öncelikler nefes vererek kafamızı öne doğru eğiyoruz.Daha sonra nefes alarak arkaya doğru geriliyoruz ve tekrar nefes vererek kafamızı öne eğiyoruz.
Hareket sırasında ayak parmaklarımız yere değecek.
Bel için de güzel bir hareket.





Dördüncü Ayin:

Resimdeki gibi uzun oturuş pozisyonunda başlıyoruz.Ellerimiz kalçalarımızın yanında avuç içleri yere değecek vaziyette duracak.
Daha sonra nefes vererek kafamızı öne eğiyoruz.Sonra nefes alarak kafamızı arkaya atarken vücudumuzla da köprü vaziyetine geçiyoruz.Köprü vaziyetindeyken nefes veriyoruz ve uzun oturuş pozisyonumuza geri dönüyoruz.
İlk başlarda tam olarak yapamayabilirsiniz ama zamanla düzelecek.
Beşinci Ayin:
Öncelikle yüzüstü yere yatıyoruz.Ellerimiz kafamızın yanında duruyor.Daha sonra ellerimiz yardımıyla kafamızı yukarı doğru itiyoruz.Bu sırada nefesimizi de alıyoruz.Daha sonra nefesimizi verirken kendimizi ayaklarımız ve kollarımızdan güç alarak "ters V" konumuna getiriyoruz.İlk turu tamamlayınca tekrar yere yatmadan resimdeki gibi diğer turları yapıyoruz.


Elimden geldiğince hareketleri anlattım.Gerisi size kalmış.Özellikle ayinlerin sırasını ve sayısını bozmayın.Kitapların internette pdfleri var.Kitapları okumanız lazım.Herhangi bir rahatsızlığınız yoksa bile daha zinde hissediyorsunuz ve unutmayın ki hastalıklara karşı önceden korunuyorsunuz.